Niyazi
AYDIN
Şehit Düştüğü
Tarih: 12
Temmuz 1991
Şehit Düştüğü Yer: İstanbul
Dikilitaş
Doğduğu Tarih: 1950
Doğduğu Yer: Tunceli
Mezar Yeri: Karacaahmet Mezarlığı, İstanbul
Ölüm mangalarının
İstanbul'da Devrimci Sol'a karşı 12 Temmuz'da Dikilitaş, Balmumcu, Nişantaşı
ve Yeni Levent’te dört üste gerçekleştirdiği katliam operasyonunda şehit düştü.
Niyazi
AYDIN, Hareketimizin
önderlerindendi, DEVRİMCİ SOL Merkez Komite Üyesi idi. Yoksul bir Kürt
ailesinin çocuğuydu. Çocukluk yaşamı hem okumak, hem de çalışmakla geçti.
Devrimle tanışması üniversite yıllarına rastlar. 70'li yılların başında okumak
için geldiği üniversitede doğrudan devrimci mücadeleye katıldı. Gençliğin
akademik-demokratik mücadelesi içinde başlayan devrimci yaşamı, 12 Temmuz
1991'de şehit düşene kadar kesintisiz devam etti.
Niyazi yoldaş, 1970'li yılların ortasında İstanbul
yüksek öğrenim gençliğinin bir militanı, devrimci gençliğin örgütlü gücü olan
İYÖKD'ün bir yöneticisiydi. Bu süreçte THKP-C ideolojisinden doğan sapmalara
karşı devrimci tavır aldı, 73 sonrasının inkarcılarına, yılgınlarına karşı
mücadele etti.
İYÖKD yöneticisi olarak aranma durumuna düşünce,
emekçi kesimler içinde doğrudan çalışma yürütmeye başladı; bir süre bu
çalışmayı sürdürdü.
Niyazi yoldaş, devrimci hareketin oluşumunda bir
gençlik önderi, THKP-C düşüncelerinin tasfiyesine karşı hareketimizin kuruluşunda
ve ideolojik-politik hattının netleşmesinde önder bir kadro olarak yer aldı.
Ayrışma sürecinin ardından, hareketimizin Kürdistan
Komitesi'nde görev alarak, bu bölgedeki devrimci çalışmayı yürütenlerden biri
oldu.
12 Eylül'den hemen sonra ise Merkez Komitesi'ne
atandı, çeşitli örgütsel sorumluluklar üstlendi. Bu süreçte hareketimizin
yediği darbelerin yol açtığı gedikleri kapamak, eksiklikleri gidermek için
enerjik bir çaba içinde oldu. Bu çabalarını sürdürdüğü sırada, 1981 Kasım'ında
gözaltına alındı ve birçok devrimci gibi ağır işkencelere maruz kaldı.
İşkence tezgahlarındaki tavrı, tüm devrimcilerin
örnek alması gereken bir tavırdır. O, işkencecilere "hiçbir işkence
yönteminin devrimci irade karşısında işe yaramayacağını" gösterdi ve tüm
devrimcilere, DEVRİMCİ SOL'culara, faşizmin en karanlık yıllarında bile nasıl
direnileceğinin en güzel dersini verdi.
Niyazi yoldaş, tutsak kaldığı yıllarda da, cezaevi
direnişinin en önündeydi. Direnişlerin örgütlenmesinde ve devrimci direniş çizgisinin
sürdürülmesinde etkin bir rol oynadı. 1985'te tutsaklığı sona
erdiğinde, hareketimizi sahiplenme anlamında sorumluluk yüklendi, Merkez Komitesi'nde yer
aldı. Şehit düşünceye kadar da bu görevini ve bu görevine bağlı olarak
üstlendiği çeşitli sorumlulukları sürdürdü.
Eğer günün 24 saatinde devrimcilik yapmak, devrim
için sürekli çaba göstermek, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için savaşmak
komünistlikse, Niyazi yoldaş bunu bir önder olarak başarmıştır.
O, 20 yıllık devrimci yaşamının tüm kesitlerinde,
devrime olan inancı ve halkına olan bağlılığıyla; devrimci cesaret ve özverisiyle;
gösterişten uzak yaşamı ve mütevazılığı ile, kadrosundan halk ilişkisine kadar
tûm DEVRİMCİ SOL'cular için bir örnektir. O, sıcak mücadele içinde
karşılaşılan zorluklara baş eğmeyen kararlılığıyla; işkencehanede düşmana sır
vermeyen direnişçi tavrıyla; zindanlarda devrimci direnişlerin yaratılması ve sürdürülmesi
için gösterdiği çabalarla hep yaşayacaktır.
Onu tam da ona ve onun gibi komünist önder ve
savaşçılara daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir süreçte yitirdik,
Niyazi yoldaş, devrimci
yaşamı ve mücadelesiyle bizlere ışık tutacak, silah elde savaşarak şehit
düşmesi, savaş gücümüze güç katacaktır.
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...